Adamın biri vaizliye başlıyacak. Büyük camilerin birinin hocası olacak. Bu camininde köşesini tutmuş eski vaizlerden biri var. Genç vaiz kıdemlisine diyor ki: "hocam ben konuşmamda bir hata yaparsam bir yolunu bulalım siz beni uyarın" diyor. Kaç yılın kıdemlisi onda yol biter mi; eski vaiz yeni vaizin hayalarına ip bağlıyor "ben bunu çekince sen kendini frenle" diyor. Başlıyor genç vaiz vaaza: "doğruları söyleyin, haram yemeyin, insanlara kötülük yapmayın, yalan söylemeyin, yetimin hakkını yemeyin, devlet malını çalmayın, oyuna gelmeyin". Her cümlede eski vaiz ipe asılıyor. Ipe asıldıkça genç vaiz konuyu değiştiriyor. Eski vaizin derdi, kıdemin kıymeti kalmadığı gibi camiye gelende bulunmayacak. Kim doğruları dinlemeye dayanır. Yeni vaizin derdiyse belli hazır bu kadar kalabalığı bulmuşken bütün doğruları söyleyebilmek. Bakıyor ki genç vaiz hiçbir doğruyu söyleyemeyecek "ey cemaat" diyor, " ben size her doğruyu anlatacam her gerçeği söyleyecemde ip it oğlu itin elinde kusura bakmayın" diyor.
Kendimizi bir ipe bağlayıp, ucunuda birine verdiyseniz illa ki sizi frenleyen olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder